7 Kasım 2019 Perşembe


 Bir dans yarışması hayal edin; saatlerce dans edilen ve sadece onar dakikalık molaların olduğu. İnsanların dans ederken uyumaya çalışması , traş olması , yemek yemesi... Başlarda ''Neden bu kadar kötü etkilenebileceği bir yarışmaya katılır ki insan ?''  diye düşünürken okudukça fikirlerim değişti. Aslında 1930 Amerika'sı kriz döneminin bireyler üzerindeki etkisini görüyoruz kitapta. O kadar ciddi bir açlık var ki , insanlar ''en azından karnımız doyuyor'' şeklinde düşünerek yarışmalara katılıyorlar. Ve tüm bunların yanı sıra Hollywood kavramının ne denli hayata sokulmaya çalıştığını da akıcı bir dille işliyor kitap.Şöyle bir baktığımızda aslında 1930 ya da 2019 arasında değişen pek bir şey olmadığını anlıyoruz. Sadece küçük farklarla aynı dünyanın ve yaşam tarzının içinde olduğumuzu görüyoruz. 
Beni en çok etkileyen ne kadar kızsam da kendimden parçalar bulduğum Gloria karakteriydi. Bir şekilde hem ünlü olmayı delicesine isteyen aynı zamanda da ünlü olmanın getireceği olumsuzlukları kaldıramayacağına inanan güçlü bir ana karakterdi. İnce bir kitap olmasına rağmen Atları da Vururlar konusu bakımından dikkatimi çeken , aynı zamanda da o dönemleri araştırmamı sağlayan bir  kaynak oldu benim için.
Farklı , duygusal , histerik.. 
Okumanızı tavsiye ederim! 

2 yorum

Ben filmini izlemiştim. Konu olarak bahsettiğiniz gibi dikkat çekici. Günümüz rekabetçi toplumu için de halen söyleyecek çok şeyi var. Fırsat olursa kitabı da okumak isterim.

kitaptan sonraki yorumunuzu okumak isterim :)

funda dene . 2017 Copyright. All rights reserved. Designed by Blogger Template | Free Blogger Templates