6 Kasım 2020 Cuma

 

Ayın başında iki kitabı bitirebilmenin verdiği heyecanla hemen Kasım için güzel bir okuma listesi oluşturdum ! İnşallah hepsini okumak nasip olur 💚

Bu ay okuduğum kitaplardan biri Gorıot Baba ; hem Balzac’la ilk defa tanıştığım hem de uzun zamandan sonra elime bir klasik aldığım için hem heyecanlı hem de korku doluydum. 

Ya sevmezsem ? Ya ağır gelir de bitiremezsem düşünceleri kafamın içinde dönüp dururken kitap beni öyle etkiledi ki üç gün içinde bitti ! 

Ev , otel veya  kitaptaki gibi bir pansiyonda geçen olaylar ben de bir aile hissi uyandırdığı için bu tarz kitapları daha keyifle okuyorum. Gorıot Baba’da da olaylar Madam Vauquer isminde dul bir kadının Paris’teki köhne denebilecek bir pansiyonunda geçiyor. İki kızı için varını yoğunu vermiş ve bu pansiyona yerleşmiş, aynı zamanda kızları tarafından evlerine kabul dahi görmeyen Gorıot Baba’nın hayatını okuyoruz.Yazar karakterler üzerinden dönemin tüm gerçekliğini öyle net bir şekilde işlemiş ki bazı noktalarda bu netliğin acınası hallerini günümüzle karşılaştırırken yakaladım kendimi. Sınıf farkının katı kuralları , her şeyin sadece paranın etrafında dönüyor oluşu okurken üzse de beni aslında çokta aşina olduğumuz ve hala yaşadığımız durumlar değil mi ?

Yazarın en çok sevdiğim özelliklerinden biri dönemin siyasal olaylarına yaptığı göndermeler ve Yunan mitleriyle ilgili çokça benzetmelerde bulunmasıydı. Belki o döneme daha hakim biri bu kitabı daha farklı bir açıdan ele alıp inceleyebilir. Benim kitap bittikten sonraki tüm odağım o son sahnelerdi ! 

O kadar sinirlenip o kadar ağladım ki...

Hataları olsa da Gorıot Baba benim için hep kızları için sonsuz veren , almak nedir hiç bilmeyen güzel kalpli bir baba olarak kalacak.. 

Baba, hüzün ve aile... 

Okumanızı öneririm ! 

funda dene . 2017 Copyright. All rights reserved. Designed by Blogger Template | Free Blogger Templates